Ana içeriğe atla

Sattıyoruum.. Saatt-tımm!



1V1Y.com sitesini bilmeyen yoktur herhalde. En azından reklam filmini görmüşsünüzdür, hani çimenler üzerinde alışverişten musmutlu insanların olduğu. İşlerini çok iyi yapıyorlar benim görüşümce. En sevdiğim içerikleri ise 1V1YMag adlı sanal dergileri. Satın aldığımız bir dergi tadında, tam sayfa reklamları bile var, işin güzeli beğendiğiniz bir çok ürüne bir tıkla sahip olma imkanına sahipsiniz. Geçtiğimiz günlerde de 1. yaşlarını kutladılar. Uzun ömürlü olsunlar ne diyelim, pabbuc.com kapandı geçtiğimiz gün malum o yüzden en uygun dilek bu gibi.
Hiç böyle bir yazıya niyetim yokken bu gün yaptıkları bir kampanyaya beni dürttü. TweetSale. Yukarıdaki resimden de anlaşıldığı üzere, seçilen bir ürün açık eksiltmeye çıkıyor. Eksiltmek için de tweet atmanız gerekiyor yani kullanılan kanal sosyal medya. Zor değil, tweet hazır: Bugün günlerden TweetSale.  de tweet atıyorum, İpekyol kabanı bedavaya alıyorum.  , Tweet At butonuna basmanız yeterli. Başlangıçta kaç ürün vardı bilmiyorum, ben açtığımda öğleden sonra 5 civarı 66 adet ürün vardı. 199 TL'ye düştükten sonra hızla tükenmeye başladı ve 21:32'de tek bir ürün kalmıştı, o da 199 TL'den alıcısını buldu. Ürünün asıl fiyatının 649 TL olduğunu düşününce hayli iyi bir fiyat. Görsel olarak da beğendim, Twitter kuşlarının üstünde yükselen elini uzatmış insan figürleri, yapılan işin amacını çok güzel özetlemiş.
Private Shopping sahasında oyuncular güçlü, rekabet inanılmaz derecede yüksek. Limango, Markafoni ve Trendyol yerini sağlama almış gibi görünseler de benim açımdan, biz tüketiciler tek bir siteyle yetinmediğimiz için sahaya giren her oyuncuya karşılık onlar da durmak bilmeyen bu yarışta liderliği bırakmamak için müşteriye her  yoldan temas etmeye devam ediyorlar. Twitter'da ayrı Facebook'ta ayrı yarışmalar düzenliyorlar, anlık hediye çekleri, size özel kargo bedava günleri, tek sepette çok marka seçenekleri v.s. gibi. En son Markafoni'nin tek sepette birden çok markayı satmaya başlaması tüm üyeleri memnun eden bir gelişmeydi.
Bugün yaşanan pazarlama "Word of Mouth Marketing" için harika bir örnekti. Belki başka markalar daha önce yapmıştır ben görmedim ama çok da sevdim. Bu tweeti RT eden bilmemkaçyüzüncü kişiye hediye klişesinden farklıydı. Neredeyse 3bin kişi bu gün onları konuştu, aynı zamanda İpekyol'u. Muhtemelen sayfa beğenileri ve takipçileri arttı, yeni üyeler kazandı. En önemlisi satmak istediği kadar ürünü sattı. Alan memnun, satan memnun. İşte sosyal medyanın gücü bu, doğru kullanıldığında amaca ulaştıran en ucuz araç. Ve tabi pazarlamanın, pazarlama kanallarının sonu yok, ben de bu yüzden seviyorum.
(Önceki blogumdan alınmıştır. (2012-12-05 01:43:00) http://seymaustun.blogcu.com/sattiyoruum-saatt-timm/13244052 )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Unvan Delisi

Başlık unvan delisi çünkü durumun en net ifadesi bu. Twitter hesabında herkes CEO. İşin ilginci gerçekten bir şeyler yapanların, küçük ya da büyük kendi işini başarıyla yürütenlerin tevazusu. Kurucu kelimesi bile yok çoğunda. Peki hiç kimseyken hatta çabalamazken kendine unvan yakıştırmak niye? Ben bunu gerçekten anlayamıyorum. 1. sınıftan, mezun olana kadar Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini sayısal olmayan her derste neredeyse gördük, görmediysek değindik. 5 kategoride olan bu ihtiyaçlar tamamlandıkça bir üst seviyedeki ihtiyacı tatmin etme arayışına girmek olarak açıklayabilirim kendimce. 1. Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım) 2. Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği) 3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık) 4. Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı) 5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erd

2. El Alışveriş Üzerinden Farkındalık

Covid-19'un hayatımıza girmesiyle başlayan karantina süreci, çoğumuz için bir farkındalık dönemi haline geldi. Aslında ikinci bir ayakkabıya ihtiyacımız olmadığını bir an için bile olsa düşünmedik mi? Tabi bu böyle sürmeyecek. Pandemi bittikten sonra tüketim alışkanlıklarımıza geri dönmekle kalmayıp, bir süre markaların satış rakamlarında ciddi artışlar olacağı öngörülüyor. Viyana’da açıldığı gün Louis Vuitton mağazasının önündeki kuyruk, Hermes’in tek mağazasıyla Çin’de şimdiye kadarki en yüksek satış rakamına ulaşması da varsayımları doğrular nitelikte. Tüm bu tüketim çılgınlığı içinde büyüyen bir diğer pazar; 2. el ürün satış siteleri. Biraz hafızanızı zorlarsanız çocukluğumuzdaki Amerikan filmlerinden ‘garaj satışı’ olarak adlandırılan sahneleri hatırlarsınız. Ülkemizde ikinci el alışveriş fikrinin ev ve arabanın dışına çıkması ise uzun zaman sürdü. Şimdi genel bir bakış atalım; son verilere göre mobil telefon abone sayısı 83 milyon civarında. Z kuşağı ise 15 milyon kişil

Hatırımda

Bir güzelfikirle korona günlerinde karşınızdayım. Ben ağustosun ortasından beri evde olduğumdan karantina benim hayatımda bir değişiklik yapmadı. Yoksa bol bol okuyup yazmak için yeni fikirler için ve daha bir çok şey için mükemmel bir fırsat şu karantina. Ama yine de keşke her şey eskisi gibi olsa da fırsat bulamasak bu saydıklarıma. İnşallah o günler geri gelecek.. Dönelim fikrime. Aylar oldu fikrim bana geleli gerçi, her neyse.  Ben aradım taradım bulamadım bir online anı defteri uygulaması. Memono var ama sadece Apple cihzlardan bağlanılıyor. Yani android koca bir boşluk. iPhone ile olan bağlarımı koparınca ipade indirmek durumunda kaldım uygulamayı ama ipadde resimler olmuyor, ve yazı yazmak bana daha zor geliyor. Sonuç olarak memono öylece duruyor.  Peki bence ne olmalı; *Mail adresi ile uygulamadan ve tarayıcıdan bağlanılabilir bir uygulama erişim kolaylığı sağlar. Cihaz değişimde veri kaybı yaşanmamış olur.  *30 yaş altını hedefliyorum. *Gençler, bu uygulama ile k