Ana içeriğe atla

Bana Rozetini Göster Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim



Daha eskisini bilemeyeceğim ama benim jenerasyonum hatırlar, ilkokul ve ortaokulda rozetlerimiz vardı. Kırtasiyelerde satılırdı. Ünlülerin resimleri olurdu kimisinde, kimisinde de slogan ya da duvar yazısı dediğimiz tarzda yazılar olurdu. Britney, Back Stereet Boys falan zamanın en ünlüleri, o kadar ki hiç eksik olmazlardı rozetlerden. Bugs Bunny, Tweety gibi ailemizin parçası olan karakterler de vardı rozetlerde ama onları takmak çok da ‘cool’ bir görüntü çizmezdi arkadaşlarınıza karşı. Değişmez yazılar vardı bir de, ‘Kronik’ ile başlayıp ardından birçok kelimenin geldiği; “Kronik Romantik”, “Kronik Depresif”, “Kronik Çapkın” ve benzeri gibi rozetler çok popülerdi.  Duvar yazısı gibi olanları unutmayalım. Beni en çok etkileyen “ İstikbalimiz göklerdeydi, ozon tabakası delinince yere indi” yazısı olmalı ki çok net hatırlıyorum. Kendimizi böyle ifade edip eğleniyorduk işte. Sınırsız interneti, sosyal ağları hatta neredeyse Msn’i bile tanımamıştık.

Ne oldu şimdi bu rozetler demiyoruz çünkü hala bir şekilde hayatımızdalar. Nerdeler; Foursquare’deler, Tivilog’dalar. Check-in yaptıkça kazanıyoruz. Parayı internete ödüyoruz, rozetlere değil. Ama rozet deyip geçmeyelim, 4SQ rozetleri basit şeyler değil, ne kadar gezip, nasıl yerlere girip çıktığımızın göstergesi. Hatta bunun ucunu statüye, mensup olduğumuz sınıfa, gelirimize kadar bağlayabiliriz. Geçen gün İzmir Metro’sunda check-in yapınca rozet kazandım yani ehliyetim yok, arabam yok, şoförüm hiç yok demek oluyor bu.

Realiteyi sanala uyarlamak bu kadar kolay işte, beni konuşturmaları da öyle. Şimdi bakın bakalım kimler ne rozetler kazanmış ;)

(Önceki blogumdan aktarılmıştır. (2012-08-05 23:33:00) http://seymaustun.blogcu.com/bana-rozetini-goster-sana-kim-oldugunu-soyleyeyim/12855262 )


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İş Aşkı

Mezuniyet kapıya dayanınca hep aynı soru yağmur gibi yağıyor etraftan: " eee ne yapacaksın, iş başvurusunda bulundun mu hiç?", "işletme mezunları ne yapar ki? bak falanca banka girdi pek rahat.", "aa pazarlama mı, arabayla gezcen mi de kız işi mi o?"... böyle uzayan bir liste, sanki bizim içimizde fırtınalar kopmuyormuş gibi, dış sesler olmadan diplomayı alıp evin duvarına asma planları yapıyormuşuz gibi baskı hep baskı. Mahalle baskısı işte alın size.  Tabii ki hepimizin hayalleri var, kariyer yapmak istediğimiz alanlar var. Tabii ki kendi paramızı kazanıp, hayat standardımızı ve statümüzü yükseltmek istiyoruz. Maslov'un hiyerarşisinin tepesinde hepimizin gözü, itiraz etmeye gerek yok.  Bu konuya nereden geldim onu açıklayayım. Son 4 finalim kalmasıyla alakası yok tabii ki(!). Bu gün alttan dersim maliyet muhasebesinin sınavı vardı, bir de sosyal medyada pazarlama raporumun teslimi. Pazartesiden beri boşum. Maliyete tek gün ayırdım, kalan gü...

Unvan Delisi

Başlık unvan delisi çünkü durumun en net ifadesi bu. Twitter hesabında herkes CEO. İşin ilginci gerçekten bir şeyler yapanların, küçük ya da büyük kendi işini başarıyla yürütenlerin tevazusu. Kurucu kelimesi bile yok çoğunda. Peki hiç kimseyken hatta çabalamazken kendine unvan yakıştırmak niye? Ben bunu gerçekten anlayamıyorum. 1. sınıftan, mezun olana kadar Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini sayısal olmayan her derste neredeyse gördük, görmediysek değindik. 5 kategoride olan bu ihtiyaçlar tamamlandıkça bir üst seviyedeki ihtiyacı tatmin etme arayışına girmek olarak açıklayabilirim kendimce. 1. Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım) 2. Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği) 3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık) 4. Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı) 5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erd...

Hatırımda

Bir güzelfikirle korona günlerinde karşınızdayım. Ben ağustosun ortasından beri evde olduğumdan karantina benim hayatımda bir değişiklik yapmadı. Yoksa bol bol okuyup yazmak için yeni fikirler için ve daha bir çok şey için mükemmel bir fırsat şu karantina. Ama yine de keşke her şey eskisi gibi olsa da fırsat bulamasak bu saydıklarıma. İnşallah o günler geri gelecek.. Dönelim fikrime. Aylar oldu fikrim bana geleli gerçi, her neyse.  Ben aradım taradım bulamadım bir online anı defteri uygulaması. Memono var ama sadece Apple cihzlardan bağlanılıyor. Yani android koca bir boşluk. iPhone ile olan bağlarımı koparınca ipade indirmek durumunda kaldım uygulamayı ama ipadde resimler olmuyor, ve yazı yazmak bana daha zor geliyor. Sonuç olarak memono öylece duruyor.  Peki bence ne olmalı; *Mail adresi ile uygulamadan ve tarayıcıdan bağlanılabilir bir uygulama erişim kolaylığı sağlar. Cihaz değişimde veri kaybı yaşanmamış olur.  *30 yaş altını hedefliyorum. *Gençler, bu ...