Ana içeriğe atla

Biri Sosyal Kitaplık Mı Dedi?


Dikkat!
Bu yazı yüksek duygusallık içerir.
Çünkü bu yazı yazılmak için 22 ay bekledi, bir annenin bebeğini 9 ay bekledikten sonra hissettikleri neyse ben de ona benzer şeyler hissediyorum.
2012'nin Aralık ayının bir salı akşamı Seksenler dizisine check-in yaparken başladı her şey. Neden okuduklarımızı bildirmiyoruz ki dedim ve araştırmaya başladım. Yoktu. Goodreads vardı sadece, muazzam bir şekilde karşımdaydı ve aklımdaki her şey onda vardı. İlk olmak istedim, Türkiye'de ilk. 2 kez yarı yolda bırakılmasaydım belki iki tane muadilimden önce var olacaktım. Ama rekabet iyidir :).
13 Temmuz 2014'te Denizhan mesaj attı, siteye girebilirsin diye, tam da yarimin evimize geleceği akşam, siz tahmin edin artık nasıl bir mutluluk ve heyecan olduğunu.Bir mübarek Ramazan akşamı zaman zaman çiçeğim dediğim, ama daha çok evladım dediğim siteme kavuştum. www.bookbas.com
İlk günlerdeki heycanımı paylaşmak istiyorum biraz. İsim ararken özellikle TDK'nın sitesinde ne kadar sözlük varsa hepsine baktım, sonra tek tek alan adı kontrolü ve süper dediğim tüm alan adlarının kullanılıyor olması.. Bir tesadüf yunanca isimler sözlüğüne denk geldim, Bas: şahane, harika. Zaten kitap varlığıyla harika benim için. İşte böyle dünyaya gelmeden koyduk ismimizi. Bu arada sosyalkitaplik.com'u da kimseye bırakmış değilim çok şükür :). Sonra sayfa çizimleri, her bir sayfayı tek tek kareli kağıtlara çizdim, sonra A4 kağıdına temize çektim. Çok kıymetli şimdi onlar.
Ah bir de patent durumum var, Mayıs 2013'te başvurdum, tam tescillenecek itiraz geldi. Karşı itirazı yaptık, bir daha itiraz. Temyize gidiyoruz boomads'le. Hayırlısı.
Şimdi gelelim en büyük eleştiriye; " Memlekette 4 kişiye 1 kitap düşüyor, kaç kişi kullanacak siteyi sanki." Cevap veriyorum: umrumdışı ;). Hedef kitlem belki bütün Türkiye değil evet, ama var olanların sadakatini sürekli kılmak amacım. Plajda yeni kitabına başlarken bir kitapseverin telefonu alıp bunu BookBas'tan bildirmeyi ihmal etmesin istiyorum. Evindeki çok kıymetli kütüphanesini internete taşısın, ölünsüzleştirsin istiyorum. Kitaplar bizim kendimizi ifade etme şeklimiz. Kitaplar, bazen dünyadan uzaklaşma, bazen terapi, bazen eğlence ama her zaman anlatmayı sevdiğimiz dostlarımız. Ben, yeni kitap kokusuyla içi mutluluk dolanların samimiyetini paylaşmak istiyorum. Her kitaba yapılan yorumun değerini bilenlerin sitesi BookBas. Yediğin için senin olsun bana okuduğunu anlat diyen dostların sitesi.
Onur olmasa fikrime bu kadar güvenemezdim, ilk ona anlattım, her adımda desteğini esirgemedi benden. Logomun tasarımcısı  Halit Altunterim'e sonsuz teşekkürlerimi burdan bir kez daha iletiyorum. Ve Denizhan ve ekibi olmasa bugüne gelemezdim, ellerine sağlık, onlar sayesinde BookBas sizlerle.
Büyümeyi hedefliyorum. Daha emeklemesem de, ayaklanıp önümde dizilen basamakları çıkmak istiyorum. Nasipten öte köy yok ama, ben çok bekledim, bundan sonra da elimden geleni yapacağım. Enerjim bitse de, uykum gelse de, bankaya rağmen. Ben girişimciyim, hamd olsun.
Hayırlı bayramlar, her gününüz kitap dolu olsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Unvan Delisi

Başlık unvan delisi çünkü durumun en net ifadesi bu. Twitter hesabında herkes CEO. İşin ilginci gerçekten bir şeyler yapanların, küçük ya da büyük kendi işini başarıyla yürütenlerin tevazusu. Kurucu kelimesi bile yok çoğunda. Peki hiç kimseyken hatta çabalamazken kendine unvan yakıştırmak niye? Ben bunu gerçekten anlayamıyorum. 1. sınıftan, mezun olana kadar Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini sayısal olmayan her derste neredeyse gördük, görmediysek değindik. 5 kategoride olan bu ihtiyaçlar tamamlandıkça bir üst seviyedeki ihtiyacı tatmin etme arayışına girmek olarak açıklayabilirim kendimce. 1. Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım) 2. Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği) 3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık) 4. Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı) 5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erd

Hatırımda

Bir güzelfikirle korona günlerinde karşınızdayım. Ben ağustosun ortasından beri evde olduğumdan karantina benim hayatımda bir değişiklik yapmadı. Yoksa bol bol okuyup yazmak için yeni fikirler için ve daha bir çok şey için mükemmel bir fırsat şu karantina. Ama yine de keşke her şey eskisi gibi olsa da fırsat bulamasak bu saydıklarıma. İnşallah o günler geri gelecek.. Dönelim fikrime. Aylar oldu fikrim bana geleli gerçi, her neyse.  Ben aradım taradım bulamadım bir online anı defteri uygulaması. Memono var ama sadece Apple cihzlardan bağlanılıyor. Yani android koca bir boşluk. iPhone ile olan bağlarımı koparınca ipade indirmek durumunda kaldım uygulamayı ama ipadde resimler olmuyor, ve yazı yazmak bana daha zor geliyor. Sonuç olarak memono öylece duruyor.  Peki bence ne olmalı; *Mail adresi ile uygulamadan ve tarayıcıdan bağlanılabilir bir uygulama erişim kolaylığı sağlar. Cihaz değişimde veri kaybı yaşanmamış olur.  *30 yaş altını hedefliyorum. *Gençler, bu uygulama ile k

2. El Alışveriş Üzerinden Farkındalık

Covid-19'un hayatımıza girmesiyle başlayan karantina süreci, çoğumuz için bir farkındalık dönemi haline geldi. Aslında ikinci bir ayakkabıya ihtiyacımız olmadığını bir an için bile olsa düşünmedik mi? Tabi bu böyle sürmeyecek. Pandemi bittikten sonra tüketim alışkanlıklarımıza geri dönmekle kalmayıp, bir süre markaların satış rakamlarında ciddi artışlar olacağı öngörülüyor. Viyana’da açıldığı gün Louis Vuitton mağazasının önündeki kuyruk, Hermes’in tek mağazasıyla Çin’de şimdiye kadarki en yüksek satış rakamına ulaşması da varsayımları doğrular nitelikte. Tüm bu tüketim çılgınlığı içinde büyüyen bir diğer pazar; 2. el ürün satış siteleri. Biraz hafızanızı zorlarsanız çocukluğumuzdaki Amerikan filmlerinden ‘garaj satışı’ olarak adlandırılan sahneleri hatırlarsınız. Ülkemizde ikinci el alışveriş fikrinin ev ve arabanın dışına çıkması ise uzun zaman sürdü. Şimdi genel bir bakış atalım; son verilere göre mobil telefon abone sayısı 83 milyon civarında. Z kuşağı ise 15 milyon kişil