Ana içeriğe atla

Evmanya İle İmtihan

Çok bilendimden bildiriyorum.
Ev tekstili vs. alışverişinde aklıma ilk gelen isim evmanya.com. Zihnimdeki algısı bir Markafoni neyse o. Asıl soru bu algının ne ara gelip zihnime oturduğu. Tek bulduğum sonuç Evim dergisinde sürekli var olmaları oldu.
Küçük kardeşimin okula başlamasıyla "hadi yeni bir sandalye alalım"ın sonucunda annemin nette bol bol gezip evmanya'dan sandalye beğenmesiyle sürecin zor kısmını tamamladık. Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere  3 Ekim 2013 günü siparişimizi verdik. Tamam sipariş saatimi de göz önüne alarak 4 Ekim gününe yuvarlayabiliriz bunu.


Çabuk elime geçeceğine dair bir yanılgıya asla girmedim. Bayramdan sonra gelir herhalde diyordum. Bir de baktım 8 Ekim günü aşağıdaki mail geldi.


Ohh dedim ne ala. UPS ile cumaya kadar gelir. Sonuçta salı günü kargoya verilen ürün İzmir'e ne kadar geç ulaşabilir ki? 11 Ekim gecesi aradım 7/24 hizmet veren çağrı merkezini açan olmadı telefonu.  İşin ilginci UPS'te kargo takip numarasıyla arama yaptığımda, o günden beri, böyle bir takip numarasına ait bilgi bulunamamaktadır uyarısıyla karşılaşıyorum. Nihayet 12 Ekim cumartesi oldu. Tekrar aradım. Ne gelen var ne giden. Çağrı Merkezi Mustafa olay kaydı oluşturdu. Bu arada web sitesinde şu ilginç görüntüyle karşılaştım. 



Siparişim 11-13 Ekim tarihleri arasında kargoya verilecekmiş.
Neyin kafası bu demek istedim Mustafa'ya ama demedim. 
Bugün 19 Ekim, malum kargolar işbaşı yaptı. Önce evmanya'yı aradım. Neriman çıktı telefona. Kargoyla görüşün dedi. Eyvallah dedim. UPS'e senden daha çok güveniyorum zaten. Beni yarıyolda bırakmadılar hiç. Hele geçen bayramki jestlerinden sonra, başımın tacı. UPS bu takip numarası ya da adınıza kayıtlı bir gönderi yok, belki paketlendi ama şubelerimizce tatil dolayısıyla kayda alınmamıştır dedi. Tamam dedim, sen üstüne düşeni yaptın, şimdi onlar düşünsün. Tekrar aradım evmanya'yı. Telefona çıkan bu kez Mustafa. Daha önce görüşmüştük, 12 Ekim'de sorunu bildirmişiz ancak tatil dolayısıyla cevap gelmemiş dedi. Hafta başı vs. vs. Senin de suçun yok Mustafa. 
Tekrar soruyorum. Bu neyin kafası? 8 Ekim günü çıktığı iddia edilen ancak kaydı bile olmayan kargoyla kimi kandırıyorsunuz? Maili atan otomasyon, sitede siparişin altında yer alan bilgi birbirinden bağımsız sistemlerin eseri mi? Eğer öyleyse sorun daha büyük demektir. Şimdi ne mi olacak? Siparişim elbet gelecek hafta içi, uydurma bir ton bahane için arayacaklar beni. Kendilerini nasıl affettirecekler bilmem. Belki de affettiremeyecekler. Beni kaybetmek sorun değil belki onlar için. Maksimum okuyucu sayısı 3 haneli rakamları zorla zorlayan bir blog yazısını ciddiye almayabilirler. Ama WOMM diye bir şey var. Uzar gider. Hayal kırıklığımsın evmanya.com

Yorumlar

  1. internetten alışveriş konusunda şimdiye kadar hep şanslı oldum.. ürünü getirip parasını almadan giden bile oldu :)
    son seferki sıkıntılı biraz..
    en son turkcell marketten bir kulaklık aldım ama onu da 3. iş günü bayram tatiline denk geldiği için şimdilik hayıflanmıyorum pazartesiyi bekliyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok sık online alışveriş yaparım ancak ilk kez karşılaşıyorum böyle bi durumla. Evmambodan aldığım bi üründen de memnun kalmadım geçtiğimiz günlerde, sanırım ufak tefek de olsa mobilya almamak gerek.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anne Tweet Siliyorlar!

31 Mart gecesi saatleri ileri aldık malum. Twitter'da geyikler dönerken, faydalı tweetler de atılmıyor değildi. NTV de bunu yapmak istedi. Sadece hatırlatmaktı niyeti. "Saatlerinizi geri almayı unutmayın" yazdı. Olabilir. Sonuçta bir insan sosyal medya sorumlusu. Şaşırabilir. Ama ne oldu, tweeti sildi. Olması gerektiği gibi yazdı. Demem o ki, silmeyeydi iyiydi. Onlarca alternatif cümle ile durumu kurtarabilirdi. Esprili bir dille toparlayabilirdi. Sanırım panik yaptı. Eli ayağına dolaştı. Sil tuşuna sarıldı. Napalım. Oldu bir kere. Takipçiden kaçmaz. Daha ne diyeyim.

Unvan Delisi

Başlık unvan delisi çünkü durumun en net ifadesi bu. Twitter hesabında herkes CEO. İşin ilginci gerçekten bir şeyler yapanların, küçük ya da büyük kendi işini başarıyla yürütenlerin tevazusu. Kurucu kelimesi bile yok çoğunda. Peki hiç kimseyken hatta çabalamazken kendine unvan yakıştırmak niye? Ben bunu gerçekten anlayamıyorum. 1. sınıftan, mezun olana kadar Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini sayısal olmayan her derste neredeyse gördük, görmediysek değindik. 5 kategoride olan bu ihtiyaçlar tamamlandıkça bir üst seviyedeki ihtiyacı tatmin etme arayışına girmek olarak açıklayabilirim kendimce. 1. Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım) 2. Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği) 3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık) 4. Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı) 5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erd...

İş Aşkı

Mezuniyet kapıya dayanınca hep aynı soru yağmur gibi yağıyor etraftan: " eee ne yapacaksın, iş başvurusunda bulundun mu hiç?", "işletme mezunları ne yapar ki? bak falanca banka girdi pek rahat.", "aa pazarlama mı, arabayla gezcen mi de kız işi mi o?"... böyle uzayan bir liste, sanki bizim içimizde fırtınalar kopmuyormuş gibi, dış sesler olmadan diplomayı alıp evin duvarına asma planları yapıyormuşuz gibi baskı hep baskı. Mahalle baskısı işte alın size.  Tabii ki hepimizin hayalleri var, kariyer yapmak istediğimiz alanlar var. Tabii ki kendi paramızı kazanıp, hayat standardımızı ve statümüzü yükseltmek istiyoruz. Maslov'un hiyerarşisinin tepesinde hepimizin gözü, itiraz etmeye gerek yok.  Bu konuya nereden geldim onu açıklayayım. Son 4 finalim kalmasıyla alakası yok tabii ki(!). Bu gün alttan dersim maliyet muhasebesinin sınavı vardı, bir de sosyal medyada pazarlama raporumun teslimi. Pazartesiden beri boşum. Maliyete tek gün ayırdım, kalan gü...