Ana içeriğe atla

Sefer Vakti

Yolculuk. Ne kadar uzarsa o kadar içselleşiyor.
Yollar uzayıp, manzaralar değiştikçe derinleşiyor düşünceler.
Bir başınalığın sakinliği ve çıldırmışlığı. Zıt duyguların ve düşüncelerin çarpışması.
Ama fonda bir Lady D'arbanville olmalı ki huzur kaçmasın.
Düşündükçe düşüneyim. Geçmişi ve şimdiki zamanı. Geleceğe dair realist hedeflerimi.
Yok ama hayal. Yol gerçek, yolculuk gerçek.
Yolculuğun da rolleri var. Şoför rolü. Yönetici. Organizatör. Sanırım ben yan koltukçuyum.
Seyircisiyim yolculuğun. İstediğim yöne bakmakta özgürüm. Hayır ama ben sorumsuz değilim bu rolde. Direktörün dikkatini dağıtmamalıyım, her gördüğümü göstermemeliyim belki de. Yoluna müdahale etmemeliyim. Konuşmam zaten fazla. İyi bir yan koltukçuyum ben, saatlerce eşlik ederim yolculuğa.
İzmir'den İstanbul'a otobüsle gitmeyi seviyorum mesela. En arka koltukçuyum orda da. Yanıma kimseyi istemem ama. Bir de telefonla konuşurum. O telefondan uzak duramıyorum.
Yayılmalıyım.
Kitapsız olmaz. Asla. Yol uzunsa iki tane olmalı. Okumaktan yorulunca seyretmeliyim dışarıyı doyasıya.
Seyretmeliyim geçtiğim şehirlerdeki insanları. Empati kurmalıyım bir süre.
Hamd etmeliyim sonra.
Neye mi?
Her şeye. Vardığımda karşılayanıma. Gittiğim yerde bekleyenime.
Yolculuğu sevdirene.
Leylek gördüm geçen gün havada, tam da arabadaydım.
Hayır olsun. ;)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Unvan Delisi

Başlık unvan delisi çünkü durumun en net ifadesi bu. Twitter hesabında herkes CEO. İşin ilginci gerçekten bir şeyler yapanların, küçük ya da büyük kendi işini başarıyla yürütenlerin tevazusu. Kurucu kelimesi bile yok çoğunda. Peki hiç kimseyken hatta çabalamazken kendine unvan yakıştırmak niye? Ben bunu gerçekten anlayamıyorum. 1. sınıftan, mezun olana kadar Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini sayısal olmayan her derste neredeyse gördük, görmediysek değindik. 5 kategoride olan bu ihtiyaçlar tamamlandıkça bir üst seviyedeki ihtiyacı tatmin etme arayışına girmek olarak açıklayabilirim kendimce. 1. Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım) 2. Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği) 3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık) 4. Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı) 5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erd

2. El Alışveriş Üzerinden Farkındalık

Covid-19'un hayatımıza girmesiyle başlayan karantina süreci, çoğumuz için bir farkındalık dönemi haline geldi. Aslında ikinci bir ayakkabıya ihtiyacımız olmadığını bir an için bile olsa düşünmedik mi? Tabi bu böyle sürmeyecek. Pandemi bittikten sonra tüketim alışkanlıklarımıza geri dönmekle kalmayıp, bir süre markaların satış rakamlarında ciddi artışlar olacağı öngörülüyor. Viyana’da açıldığı gün Louis Vuitton mağazasının önündeki kuyruk, Hermes’in tek mağazasıyla Çin’de şimdiye kadarki en yüksek satış rakamına ulaşması da varsayımları doğrular nitelikte. Tüm bu tüketim çılgınlığı içinde büyüyen bir diğer pazar; 2. el ürün satış siteleri. Biraz hafızanızı zorlarsanız çocukluğumuzdaki Amerikan filmlerinden ‘garaj satışı’ olarak adlandırılan sahneleri hatırlarsınız. Ülkemizde ikinci el alışveriş fikrinin ev ve arabanın dışına çıkması ise uzun zaman sürdü. Şimdi genel bir bakış atalım; son verilere göre mobil telefon abone sayısı 83 milyon civarında. Z kuşağı ise 15 milyon kişil

Hatırımda

Bir güzelfikirle korona günlerinde karşınızdayım. Ben ağustosun ortasından beri evde olduğumdan karantina benim hayatımda bir değişiklik yapmadı. Yoksa bol bol okuyup yazmak için yeni fikirler için ve daha bir çok şey için mükemmel bir fırsat şu karantina. Ama yine de keşke her şey eskisi gibi olsa da fırsat bulamasak bu saydıklarıma. İnşallah o günler geri gelecek.. Dönelim fikrime. Aylar oldu fikrim bana geleli gerçi, her neyse.  Ben aradım taradım bulamadım bir online anı defteri uygulaması. Memono var ama sadece Apple cihzlardan bağlanılıyor. Yani android koca bir boşluk. iPhone ile olan bağlarımı koparınca ipade indirmek durumunda kaldım uygulamayı ama ipadde resimler olmuyor, ve yazı yazmak bana daha zor geliyor. Sonuç olarak memono öylece duruyor.  Peki bence ne olmalı; *Mail adresi ile uygulamadan ve tarayıcıdan bağlanılabilir bir uygulama erişim kolaylığı sağlar. Cihaz değişimde veri kaybı yaşanmamış olur.  *30 yaş altını hedefliyorum. *Gençler, bu uygulama ile k