Ana içeriğe atla

Unvan Delisi



Başlık unvan delisi çünkü durumun en net ifadesi bu.

Twitter hesabında herkes CEO. İşin ilginci gerçekten bir şeyler yapanların, küçük ya da büyük kendi işini başarıyla yürütenlerin tevazusu. Kurucu kelimesi bile yok çoğunda. Peki hiç kimseyken hatta çabalamazken kendine unvan yakıştırmak niye? Ben bunu gerçekten anlayamıyorum.

1. sınıftan, mezun olana kadar Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini sayısal olmayan her derste neredeyse gördük, görmediysek değindik. 5 kategoride olan bu ihtiyaçlar tamamlandıkça bir üst seviyedeki ihtiyacı tatmin etme arayışına girmek olarak açıklayabilirim kendimce.

1. Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım)
2. Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği)
3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)
4. Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı)
5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü)

En alt seviyeden en üste doğru sıralama bu şekilde. İlk iki seviyede çok sıkıntımız yok. Hatta 3'te de.

Problem 4'te, dahası bunu internette yakalamaya çalışmada.

Bu yazıya başlayıp bırakmıştım, ta ki Serdar Kuzuloğlu aşağıdaki paylaşımı yapana kadar.


İnternette var olma basamaklarını görüyoruz. 

Söylemek istediklerimin bir başka ifadesi, tam da bu. Üçgenin tepesinde olmanın zorluğundan, bir alt basamakta kalıp mış gibi yapmak. Üretken olmak için zorluk kelimesini kullandım, çünkü emek istiyor, zaman istiyor, gerçekten birilerinin ihtiyacına hitap ederek bunun karşılığını sürdürebilir şekilde vermek gerekiyor. 

Bu yazı, kimsenin yaptığından utanmasını sağlamayacak biliyorum. Olsun. İçimde kalmasın. 

Yorumlar

  1. Şeyma Hanım merhaba,
    Paylaştığınız için teşekkürler, yazınızı beğendim. Üretken olmak zor bir hadise ve ne yazık ki günden güne daha da zorlaşıyor.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim.
    İlgi duyulan alanlarla ilgili okumaya özen gösterdikçe, üretkenliğin artacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anne Tweet Siliyorlar!

31 Mart gecesi saatleri ileri aldık malum. Twitter'da geyikler dönerken, faydalı tweetler de atılmıyor değildi. NTV de bunu yapmak istedi. Sadece hatırlatmaktı niyeti. "Saatlerinizi geri almayı unutmayın" yazdı. Olabilir. Sonuçta bir insan sosyal medya sorumlusu. Şaşırabilir. Ama ne oldu, tweeti sildi. Olması gerektiği gibi yazdı. Demem o ki, silmeyeydi iyiydi. Onlarca alternatif cümle ile durumu kurtarabilirdi. Esprili bir dille toparlayabilirdi. Sanırım panik yaptı. Eli ayağına dolaştı. Sil tuşuna sarıldı. Napalım. Oldu bir kere. Takipçiden kaçmaz. Daha ne diyeyim.

Mütemadiyen Fikrim Var

      Düşündüm ve bir karara vardım. Artık fikirlerimi blogda paylaşacağım. Nasılsa hayata geçirme kısmında yarım kalıyorum. En azından Tea.co gibi fikrimi eyleme dönüştürenlerden bahsedildiğinde 'aaa 3 sene önce iş plaını yazmıştım' dediğim zaman boş konuşma bakışlarıyla karşılaşmayayım. Tiryaki'ydi adı diye devrik ve duygusal bir cümleye girmeyeceğim tabi ki ama çok umut bağladığım, elle tutmadan sevdiğim, bu kez olur dediğim bir hazırlık süreciydi. Neyse, ben de hobi olarak fikir üretip iş planı hazırlıyorum, kitap okumak gibi bir şey.      Tabi bookbas faciası var bir de. Kabuk bağladı yarası artık. Evladım gibiydi, çiçeğim benim. Onun hikayesi buralarda bir yerde olacaktı. Ama, muadillerimden de anladım ki bizim memlekette kitap okumayla ilgili işler yeterli ilgiyi görmüyor, ve popülerlik kazanmıyor.       Yıllar önce Intel'in Teknoloji ve Girişimcilik Eğitimi'ne katılmıştım. Fikir üretiyoruz orada da. İş planı hazırlayıp tartışıyoruz v.s. 2011 ya da 2012